Derneğimizin akreditasyon aldıktan sonra ilk gönüllüleri Kübra DEMİR VE Selen KAYNAK. 7 Ocak 2020’de Bulgaristan’ın Sofia kentinde uzun dönem (1 yıl) The Power of Art for Solidarity projesine kabul edildiler. Projeleri 6 Ocak 2021’de sona erdi. Dünyayı etkisine alan COVID-19 pandemisine rağmen projelerini başarılı bir şekilde bitirdiler. Derneğimiz üyelerine ve bu tür projelere katılmak isteyen gençlerle deneyimlerini paylaşmak için yazı hazırladılar.

Merhaba benim adım Kübra Demir.
24 yaşındayım.
Sofya ‘ daki 1 yıllık gönüllü projem 2020 Ocak ayında başladı. Alıcı kurumum ‘’Art Center Karnolsky’’ ve gönderici kurumum ‘’Akdeniz Sağlık İdarecileri Derneği. Makedonya ‘dan 2, Türkiye’ den 2 gönüllüydük. 30 yılı aşkın süredir çocuk ve gençlik sanat alanında ulusal ve uluslararası yarışmalar ve festivaller düzenledikleri ” Sanat Merkezi Karnolsky” projesine dahil olduk. Asıl görevimiz yaptığı festivallerde onlara yardım etmekti Karnolsky festivallerini organize ederek hazırlayarak fotoğraf çekip facebook sayfasında yayınlıyorduk. Yerel halkın dili Bulgarcaydı. İnsanlarla iletişim kurabilmeyi çok istediğim için Bulgarca kursuna gittim korona yüzünden kursu tamamlayamadım ama kısa sürede çok güzel şeyler öğrendim.
işaret dili ve kursunu online yapmamıza rağmen çok eğlenceli geçiyordu. Katıldığım iki festivalde ödüllerin dağıtılmasında yardımcı oluyorduk çok değişik duygular yarattı bende. İnanılmaz bir deneyimdi.
Bu projeye nasıl karar verdim? Neden Bulgaristan’ı seçtim? Etrafımdaki herkes başka ülke mi yoktu gidip ne yapacaksın ve benzeri gibi cümleler kurdu . Ama ben hiçbirine kulak asmadım. Çünkü biliyordum ki her ne olursa olsun çok güzel deneyimlerim olacaktı. Yeni bir kültürü tanımak , oradaki insanların nasıl yaşadıklarını görmek , bir süre başka bir ülkede yaşamak yeni insanlarla tanışmak ve yeni arkadaşlar edinmek istedim. Gönderici kuruluşumuzun etkisi çok büyüktü Özellikle de gönderen kuruluş irtibat kişisi Nazife ÖZTÜRK Projenin kabulünden projenin bitimine kadar her zaman en ince ayrıntısına kadar bizden daha özverili bir şekilde davrandı. Sorunlarıma çeşitli çözüm yolları bulmak için çok uğraşırdı . Her daim pozitif düşünmemi sağlardı . Böyle bir süreçte onun desteği bana çok büyük bir moral kaynağı oluyordu. Ne kadar teşekkür etsem az ama buradan kendisine çok teşekkür ederim.
Sofia ‘ da birçok farklı ülkeden gerçekten inanılmaz insanlarla tanıştım. Öğrendiğim şeylerin en başında milliyet irk din farketmeksizin her şeyin başında insan olmanın yeterli olması gerektiğini bir kez daha deneyimleyerek anladım. Deneyimlerim sayesinde artık daha hızlı düşünebiliyor ve sorunlara farklı bakış açılarından bakabiliyorum.
Sofya ve bu proje hayatımın çok güzel bir parçası oldu. Kısacası pandemi sürecine rağmen çok güzel bir deneyimdi. Yine olsa gözüm kapalı yine giderim.
Bu maceraları herkese tavsiye ederim.

Ben Selen Kaynak. Ocak 2020’de ESC projesi gönüllüsü olarak bir senelik Bulgaristan projesine başladım ve yeni yılda projeyi bitirdim. Alıcı kurumum ‘’Art Center Karnolsky’’ ve gönderici kurumum ‘’Akdeniz Sağlık İdaricileri Derneği’’. Benim projem çocuklarla ilgiliydi. İkisi Türkiye’den ikisi Makedonya’dan olmak üzere toplam 4 gönüllüydük. Bir yıl boyunca ev sahibi kuruluşumun festivallerinde gönüllü arkadaşlarım ile birlikte yer aldım. Bu festivaller çocukların yeteneklerini sergileyecekleri yarışmalardan oluşuyordu. Bu yarışmalar müzik, dans, grup performansları üzerineydi ve bizler hazırlık aşamalarında çocuklara ve organizasyona yardım ediyorduk. Bunları yaparken yarışmaya katılan gençlerle iletişim kuruyor ve onlar hakkında daha fazla şey öğreniyorduk. Yarışmalar sonunda ödül törenlerine katılıyor ve çocuklara plaketlerini veriyorduk. Onların heyecanına ortak olmak harikaydı. Festivaller dışında düzenlenen yan etkinlikler sayesinde de birçok kişiyle tanıştık. Bulgaristan’a ilk geldiğimizde Bulgarca dil kursuna gittik ve orda bizim gibi oranın kültürüne ve diline yabancı bir sürü insan ile tanıştık. Yeni bir dil öğrenmeye başlamak, size tamamen farklı bir çevrede yolları öğrenmeye çalışmak, sizden farklı ailelerde büyümüş insanlarla aynı evde kalacak olmanın verdiği heyecan harikaydı. Dört gönüllü beraber kaldığımız evimizde çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Makedonya’nın, Bulgaristan’ın yemek kültürü, dillerinin benzerliği, birbirlerinden çokta farklı olmadıklarını yerinde öğrenmek, Bulgaristan ile ülkemin benzer yemek ve müzik kültürlerine sahip olduklarını öğrenmek tüm bunlar unutulmayacak tecrübelerdi. EVS başlangıç eğitimleri, kültürel tanıtım geceleri, Bulgarca kursu, işaret dili kursu, opera/tiyatro etkinliklerinde yer alma, çevreyi tanıma etkinlikleri, popüler yerleri keşfetme, Bulgaristan’daki diğer gönüllüler ile tanışma, tecrübelerin paylaşılması tüm bunlar bana hayat boyu ışık tutacak tecrübeler olacaklar.
Projeye başlamadan önce kafamda birçok belirsizlik vardı. Türkiye’den ayrılış tarihimizden projenin son gününe kadar bana her zaman destek olan gönderen kurumum sayesinde işler daha hızlı ilerledi. Pasaport işlemlerinden tren biletine, corona günlerindeki birçok problemimizden kişisel problemlerimize kadar her koşulda varlığını hissettirdiği için gönülden teşekkür etmek isterim. Bunun önemini projeye başladığımda daha iyi anladım çünkü benim projem ne yazık ki COVİD-19 dönemine denk geldi ve karantinayı orada yaşadık. Tüm bu beklenmedik olumsuz koşullarda kafamızdaki sorulara bıkmadan cevap veren çözümler arayan, ne zaman arasak ulaşabildiğimiz bir gönderen kurumum vardı. Belirsiz bir döneme girmiştik ve ailelerimizi merak ediyorduk. Alıcı kurum ile gönderici kurumun iletişiminin iyi olması gerektiğini bir kere daha anlamıştık.
Olumsuz koşullara rağmen EVS projesinin bana çok şey kattığını ve bu fırsata sahip olduğum için çok şanslı olduğumu biliyorum. Sofia’da yaşamak, bir kültüre yabancı olmak ve her gün öğrenmek için heyecanlanmak, yeni insanlarla tanışmak harikaydı. Tanıştığım insanlarla bağımın hiç kopmayacağını biliyor ve sıkı dostluklar kurmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Öğrendiklerimin bana yeni fırsatlar açacağını biliyor ve tecrübelerimi değerlendirmek için sabırsızlanıyorum.